Biyositler Agroekoloji Tehdidi Oluşturuyor
Agroekoloji, tarımsal uygulamalar ve ekolojik sonuçların birlikteliği olarak tanımlanıyor. Gıda üretimi, ekonomi, çevre sorunları ve bunun sonucunda ortaya çıkan sosyal etkilerin incelenmesini içeriyor. COVID-19 döneminde kullanılan büyük miktardaki biyositlerin göçü, yüzey suları yoluyla tarım arazilerine, göletlere ve nehirlere bırakılıyor ve bu durum da ülkelerin agroekolojisi üzerinde olumsuz bir etki oluşturuyor.
Biyositlerin hastalıkları önlemek için insan yerleşimlerinde yaygın olarak uygulanmasıyla ilgili mevcut sorunların, bitki toprağı rizosferik mikroflorasını azaltarak gelecekte toprak ekolojisi üzerinde ciddi etkilere sahip olabileceği öngörülüyor. Biyositler, mikro ve makro besinlerin geri dönüşümü için gerekli olan ancak hedefinde olmayan faydalı organizmaları da yok ediyor ve sonuç olarak toprak verimliliğini azaltıyor.
Toprak mikrobiyal çeşitliliği, tarım arazilerinde sürekli üretimin sürdürülebilmesi için önemli bir kriter olarak biliniyor. Toprağın altındaki mikroflora ve mikrofaunanın toplam kütlesi, yeryüzündeki toplam insandan 20 kat daha fazla. Bu nedenle, başka yerlerde kullanılan biyositler tarım arazilerine girmeden ve su kütlelerini kirletmeden önce, iyileştirme yollarını bulmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç bulunuyor.